Yatırımcı açısından ise her bir yatırımcı kendi iştigal alanının dışında bir konuda yeteri bilgi ve tecrübeye sahip olmadığı için süpekülasyonlara ve istismara açık hale geliyor, bu da beklenen karı sağlamadığı gibi arsa yatırımı konusunda yatırımcıyı soğutuyor.
İşte bu olumsuzlukların önüne geçmenin başlıca yolu uygun arsanın en doğru talep ve ihtiyaca göre doğru yatırımcı ile buluşturulması, doğru planlamanın ve alt yapının yapılması ve dahi sonrasında doğru şekilde nihayi kullanıcıya ve yatırımcıya ulaştırılması gerekmektedir.
Bir projede herkes kazanmıyorsa ve herkese fayda yoksa tek bir kişi bile bundan zarar görecekse bu işi yapmıyor, dışında kalıyoruz.
Özellikle süpekülasyona dayalı imar yapılacak şaşaasıyla yatırımcının yönlendirilip, bir miktar arz ve talep dengesi gereğince karlı gibi gösterilip daha sonra yatırımcının elinde kalan ve zarar edeceği projeleri tasvip etmiyor, içinde yer almıyor ve kendilerini de mümkünse uzak tutmaya çalışıyoruz.
Ayrıca yeniden planlama haricinde, münferit emsal artışları, alt yapısı ve gerçekliği olmayan, parametrelerin tutarlılığından yoksun, buraya liman, otoban , disneyland , göl , gölet , baraj vs. yapılacak ve benzeri basit vaatlere sığınarak ( gerçek olsalar dahi ) yapılacağı iddia edilen projelerin gerçeklikleri, hacimlerinin toplam alana etkileri hesaplanmaksızın vaatlerle arsa satışları da karşı olduğumuz bir diğer konular arasındadırlar.
Zaten herkes için yeterince karlı olan arsa yatırımlarının bir de bu tarz manüpilasyon ve süpekülasyonlarla zede almaması ve zarar görmemesi en büyük temennilerimiz arasındadır.
Uygun yapılan bir arsa geliştirme ve gayrimenkul geliştirme projesi , arsa sağlayıcı, planlamacı , yatırımcı ve nihai yatırım açısından yeterince karlı ve sağlam bir iştir.
Bizlere düşen görev bunu her geçen gün daha verimli hale getirerek hem milletimize hem de devletimize hem de yatırımcılarımıza katma değer sağlamak firma ve projelerimizi her geçen gün daha verimli ve etkin hale getirmektir.
